Diyar-ı Hayal: 2011

26 Aralık 2011 Pazartesi

A Journey to Love - Alıntı

Uzun zamandır üzerinde çalıştığımız proje olan hikayelerimizi paylaşacağımız; okuyucular ile buluşacağımız bir yer edinme planlarımız maalesef aksadı okuyucu.
Ama umutluyuz kısa zamanda geliyoruzzz.
Beklediğinize değecek...


İşte yepyeni hikayemizin Türkçe'ye çevrilen bölümlerinden bir alıntı:


" Her şey iyi gidiyordu; tam istediği gibi. Mükemmelen.
Peki, neden düşünceleri sürekli şu kıza kayıyordu? Neden o son bakışını düşündükçe kötü hissediyordu? Neden onu kollarında tuttuğu o anı unutamıyordu?
Arzu dedi bilinci. Tatmin edilmemiş arzuların, sana onu düşündüren. Yakın olduğun son kadının anısı hatırladığın. Kalbinin sesini ise o kadar uzuncadır o kadar sıkı bastırmıştı ki itiraz edemedi. O gözlere her baktığında atışım değişiyor diyemedi.
Dün Tommy’ye sormuştu; sanki önemsizmiş gibi, sanki götürme dememek diye içinde bir savaş vermemiş gibi.
“Kızı yerine bıraktın mı?”
“Evet efendim.”
Çok merak etmesine rağmen sormadı: ailesi nasıl karşıladı, ona çok kızacaklar mı, evi nasıl bir yer, orada iyi olacak mı?
Kesin olan bir şey vardı; gemisinde-hayatında- aşk peşinde koşan saf kızlara yer yoktu. "


Görüşmek üzere okuyucu :)

23 Ekim 2011 Pazar

Selamlar!


Selam olsun hikayelerin kahramanları

Birbirinden bağlayıcı okunası hikayelerimizle 2012'den itibaren yayındayız

Görüşmek üzere...



20 Ekim 2011 Perşembe

Yazar: Dennise R. Silverpen

"women of letters"

Çiçeği burnunda yazarınız 'dRs' henüz hayatta da öğrenim gördüğü okulda da öğrenci.
Baktı ki iki öğretimde uzun sürecek gibi;

başka uğraşlar bulup boyuyor günlerini,
hayata yeni renkler katmak onun işi.

Farklı diller öğrenmiş, farklı okullar okumuş, kurslar görmüş, en iyi öğretmen yeni tanıştığın insanlardır diyerek yollara düşmüş.
En son o kadar çok okumuş, o kadar filmler görmüş ki kendi senaryolarına başlamış da haberi olmamış.

Henüz bundan bir yıl kadar önce okuduğu hikayelerden sıkılıp 'ben bundan daha iyisini yazarım be!' diyerek yola çıkmış; uğraşmış, didinmiş hiç de kolay olmadığını birinci elden öğrenmiş.

Öyle zamanlar olmuş ki; 'evreka' yı Aristo'dan çok kullanmış.

Bi süre sonra 'paylaştıkça çoğalır sevinçler, azalır üzüntüler' lafı anlamlı gelmiş. Paylaşalım ki, 'okundukça azalsın çekemeyenlerimiz,yazıldıkça çoğalsın hikayelerimiz' demiş.

Yazar dediğin eğri oturup doğru yazmalı fikrini nerden bulduysa her yazdığına bi
r yaşanmışlık, bir gerçeklik katmış; araştırmadan da bir tek cümle kurmak içinden gelmemiş.
Bir de edebiyat da diğer sanat dalları gibi evrenseldir; dili, dini, milleti, yeri, yurdu yoktur demiş.

Bu yüzdendir ki yazar sadece kendisinden, çevresinden, kültüründen, gördüklerinden ibaret değildir; tüm insanlığa hitap edebilir, istediği her yaşamı aktarabilir okuyucusuna düşüncesiyle Ayşe-Fatma'nın, Ahmet-Mehmet'in yanında Tom'a Mary'ye de yer vermiş.
Ayrıca istenirse her tür yazılabilir; 'aşk, dram, polisiye, fantastik, kurgu...' yeter ki birikimi bol olsun, okuyucusu sağolsun- diyerek de nesine güvendiyse pek bi iddialı konuşmuş.
 
Nihayet 'az laf çok iş prensibi'ni bulunca ataları, anlatmayı burada kesip
 'siz beni bir de iş başında görün' bahanesiyle
'şu işlere el attım a dostlar' demiş:


Toplam 97 Hikaye

Yazar hakkında daha fazla bilgi ve yazdıklarına göz atmak için sayfasını ziyaret edin:
Dennise R. Silverpen

Yazar: Sibel

"miss reality"

1986 Bursa doğumlu olup dışarıda iş hayatıma evde yazı çalışmalarıma devam etmekteyim.
Hayallerimin prensiyle kısa süre önce evlendim.
Öyle beyaz atı yoktu ama makul geldi ben mantık kadınına.
Darısı başınıza dostlar.
Maalesef her hayal gerçek olmuyor.
Hayalimdeki gibi hukuk okuyup gerçeği yalnız gerçeği söyleyeceğime and içemedimse de gerçeği yalnız gerçeği yazacağıma söz verdim kendime.
Bu yüzdendir ki nick gereksiz, yalnız ben varım diyerek "Sibel" olarak başladım yazmaya.

İyi okuyucu hikayeden anlar, gereken değeri verir dediler; bende hak verdim, sonunda düştüm internet ortamına.

Düşmek dememeliyim, yükselmek bu aslında; birbirinden değerli yazarlardan oluşan bir ekipte bulunmak herkese nasip olmuyor nihayetinde.

Kalplermizin kraliçesi dRs, başımızın tacı tgb ve bendeniz doğrucu sibel ile çıktık bu yola.

Yollarımıza serilen okuyucu gülleriyle; molalarda yeni yazarları aramızda görerek devam etmek dileğiyle...

Hayatta farklı hikayelerimiz varsa da biz bizeyiz şunun şurasında.
Paylaşalım, okuyalım, okutalım; bu blog sizin diyar-ı hayaliniz, durmayalım! :)

Yazar hakkında daha fazla bilgi ve hikayeleri için sayfasını ziyaret edin:

Yazar: The Ghost Writer



   Benim gibi yazmayı ve kurguyu çok seven biri hatta yazarken kendini
Dan Brown gibi hissediyorum desem yalan söylememiş olurum hem hayali
dünyama kim karışabilirki:)


   İnsanın kendini bir çırpıda anlatması zordur,ama kısaca biraz bahsedersek;
Bursa doğumlu,doğum tarihi vermiyorum bayanlara tarih sorulmaz çünkü:)
muhasebeci ama işini sevmeyen hatta bu işin kendine uygun olmadığını
düşünerek işi bırakıp kendi idealleri peşinde koşan,kitaplarla ve filmlerle
arası gayet iyi,yabancı dillerdeki orjinal kitapları çeviri yapmayı seven,
fransız edebiyatını yakından takip eden, satranç oynamayı çok seven
ve bazen satranç tahtasında hayatı gören,taşları insan yerine koyan
her mat ettiğinde de hayata bir gol attığını düşünen nacizhane orta şekerli,
kendi halinde biridir bu Ghost Writer:)


    Sen hikayende;ana karekter,kötü ruhlu bir cadı,bir çoçuk,bir fahişe,
bir mahkum,bir katil,bir derviş,bir iş adamı,bir gazeteci,bir şizofren vs..
herşey olabildiğin sürece özgür,hesapsız ve HERŞEYSİN demektir....


Yazar hakkında daha fazla bilgi ve hikayeleri için sayfasını ziyaret edin:
the ghost writer

Okurken Biraz Müzik Almaz mıydınız :) ..?